İSTANBUL (İGFA) – Kiralık konut fiyatlarının artmasında çok yönlü etkenlerin olduğuna işaret eden gayrimenkul ekonomisi ve ileri düzeyde pazarlama alanında faaliyet gösteren sektöre kaynakları, zorunlu arabuluculuk yönteminin mahkemelerin iş yükünü hafifletmeyeceğini öne sürdü.
Kiracı tahliye davaları genel davaların içerisinde ilk sıraya yükseldiğine vurgu yapılırken şu konulara dikkati çekildi:
“Davaların sonuçlanması istinaf ile beraber neredeyse 3 yılı buluyor. Mülk sahipleri kiracı sorunu ile uğraşmamak için evlerini kiralamak yerine boş tutuyor. Zorunlu arabuluculuk dönemi mahkemelerin artan yükünü biraz olsun hafifletebilir ancak sorunun temelinde enflasyon karşısında oldukça düşük kalan kira bedelleri var. Kiracısını mahkeme yoluyla tahliye etmek zorunda kalan mülk sahipleri yaşadıkları zorluktan dolayı gayrimenkullerini yeniden kiraya vermek istemiyor. ‘Nasıl olsa tahliye davaları uzun sürüyor’ diyen kimi fırsatçı kiracılar da ne kirayı ödüyor ne de evi tahliye ediyor. Mevcut yasalar kiracıları koruyormuş gibi görünse de aslında mülk sahiplerinin mülkiyetten doğan haklarını kullanamaz hale getirebiliyor. Ev sahibi kiracı ilişkilerini çıkmaza sürükleyen ekonomik gerekçeler ve yasalarda kiracıyı avantajlı konumda tutan hükümler ortadan kalkmadığı sürece, bu sorun kesinlikle çözülemez”
