Babacan: “Ey Beştepe, görüyor musun? On binler akın akın bu meydana geldi”

DEVA Partisi ilk mitingini Gaziantep’te düzenledi. Mitingde konuşan Babacan, cebinden 200 lira çıkartarak paranın değerini tedavüle çıktığı gün ile kıyasladı.

İşte Babacan’ın konuşmasından öne çıkanlar:

‘Dimdik ayaktayız’

“Mitingimizi ulaşımı en zor yere göndermeye çalıştılar. Ne oldu? İşte buradayız. On binler akın akın bu meydana geldi. Ey Beştepe, görüyor musun? Duyuyor musun? Biz dimdik ayaktayız.”

‘DEVA Partisi’ni engellemeyi ancak rüyanızda görürsünüz’

“DEVA Partisi, kendi adıyla sanıyla, kendi şanıyla namıyla, kendi logosuyla bayrağıyla seçime girecek ve inşallah bu seçimi kazanacak. Hodri meydan. Buradan onlara sesleniyorum: İstediğiniz kadar seçim yasasını değiştirmeye çalışın. İstediğiniz kadar Valilikleri, Belediyeleri maşa olarak kullanıp bizi durdurmaya çalışın. DEVA Partisi’ni engellemeyi ancak rüyanızda görürsünüz.”

 

‘Engellere karşı dayanışma içinde olanlara teşekkür ediyorum’

“Valiliğin ve belediyenin çıkardığı engellere karşı DEVA Partili olmasa da bizimle dayanışma içinde olan, demokrasi mücadelemizde bugün yanımızda olan herkese teşekkür ediyorum. Sizler, demokrasi ve atılım yolunda engel tanımadınız. Türkiye’nin demokrasi ve atılım hikayesini sizler yazacaksınız. Tüm Türkiye şahittir bugüne. Bu coşkuya tarih şahittir. Tarihi, sizler yazacaksınız.”

 

‘Yurdun dört bir yanından iktidara yürüyoruz’

“Sayın Erdoğan; duy burayı. Gaziantep’i, duy. O krizlerin ortağı Bahçeli’yi de al yanına, iyi dinle. DEVA Partisi gümbür gümbür geliyor. Damla damla yurdun dört bir yanından iktidara yürüyoruz. Emaneti teslim almaya geliyoruz.”

 

 

‘Türkiye Cumhuriyeti’nin hudutları yol geçen hanına döndü’

“Türkiye Cumhuriyeti’nin hudutları yol geçen hanına döndü. Milyonlarca insanı, hesapsız kitapsız bu ülkeye aldınız.  Her yerden geliyorlar. Gelmeye de devam ediyorlar.  Daha geçtiğimiz aylarda binlerce Afgan Türkiye’ye giriş yaptı. Hepsi erkek, hepsi genç. Ben hükûmete sordum, yine soruyorum: Yahu arkadaş, siz ya bu ülkenin hudut güvenliğini sağlayamıyorsunuz ya da Amerika ile anlaşıp Taliban rejiminden kaçanları Türkiye’ye yığıyorsunuz. Bunların hangisi doğru? Çıkın söyleyin. Yetmedi, 200.000 Suriyeliye vatandaşlık verdik diyorsunuz. Bu vatandaşlıkları hangi kritere göre veriyorsunuz? “

 

‘Bırak millete hikâye anlatmayı, memleket ne hale geldi, onu anlat’

“Sayın Erdoğan, bırak millete hikâye anlatmayı. Tek yetkili cumhurbaşkanı olduktan sonra memleket ne hale geldi, sen onu anlat. Şu dört yıllık karnenden bir haber ver. O karnede hayat pahalılığı var mı? Var. Yüksek enflasyon var mı? Var. Son 20 yılın en yüksek enflasyonu, yüzde 150’lerde. Karnede derin yoksulluk var mı? Var. İnsanlar çöpten yemek topluyor. Karnede işsizlik var mı? Var. İşte karne bu. Tek başına tek imzayla yönetilen ülkenin hali bu.”

 

‘İçi boş baklava satılıyor, gel Gaziantep sokaklarında bir tur atalım’

“Gaziantep en güzel baklavayı üretiyor fakat Gaziantepli baklavayı yiyemiyor. Bu memlekette içi boş baklava satılmaya başladı. Sayın Erdoğan, gel beraberce Gaziantep’in sokaklarında şöyle bir tur atalım. Tabakhane’de, Cinderesi’nde, Şoför Ali Caddesi’nde, Perilikaya’da, Akyol’da bir gezelim de esnafın, vatandaşın halini gör. Çok değil 1 saat. Boş tost satışları başladı. Benim sanayideki arkadaşım boş tost ile karnını doyuruyor.”

 

‘Memlekete karne dönemini geri getirdiler’

“Bunlar bazılarının varlığına varlık kattılar, ülkenin kalanını ise yoksulluğun dibine attılar.  İbrahimli’de bir daire olmuş 4 milyon lira, 5 milyon lira. Ama Düztepe’de insanlar ekmek alabilmek için belediyeden kupon sırasına giriyor. Belediye ekmek karnesi dağıtıyor. Yazık günah. Memlekete karne dönemini geri getirdiler.”

 

‘Madem hikmet imzada, at imzayı da enflasyonu düşür’’

“2002-2008 yılları arasında, petrol fiyatları 20 dolardan 150 dolara çıkarken biz bu ülkede enflasyonu tek haneye düşürdük. İnsan ‘Ali Babacan, zamanında sen bunu nasıl başardın’ diye sormaz mı? ‘Petrol fiyatları 7,5 kat artarken bu enflasyonu nasıl düşürdün, bu ekonomiyi nasıl büyüttün?’ diye sormaz mı? ‘Ben imza atmasaydım yapamazdı’ diyor. Madem hikmet imzada, haydi at o imzayı da enflasyonu düşürüver bakalım.”

 

‘Krizin sorumlusu Sayın Erdoğan ve ortaklarıdır’

“Bu krizin sorumlusu; dolar kurunu patlatan Sayın Erdoğan’dır. Sayın Erdoğan ve yanına aldığı ortaklarıdır. Dolar kuru patlamasaydı, benzinin mazotun fiyatı 6-7 liradan en fazla 9-10 liraya çıkardı. Eğer bugün benzin mazot, 8-9 lira değil de 22-23 liraysa, bunun sebebi dolar kurundaki artıştır. Dolar kurundaki artışın sebebi de Sayın Erdoğan’dır.”

 

‘Bu Krizlerin Ortağı memleketi mahveden hükûmete de ortaktı’

“Bir yanında, her konuşmasında öfke nöbeti geçiren, hakaret etmeden konuşamayan laf üreticisi, krizlerin ortağı Bahçeli. Diğer yanında, 28 Şubatçı Çin muhibi Perinçek. Üçü kafa kafaya verdi, başımıza her türlü krizi açtılar. Bu krizlerin ortağı Bahçeli var ya, 2001 ekonomik krizinde de memleketi mahveden hükûmette de ortaktı. Hatırlayın. Bankaları batırdılar, esnafı borca gömdüler. Bugün Bahçeli hükümete yine ortak ve ülkede yine kriz var.”

 

‘El koydukları dövizi cayır cayır satıyorlar’

“İhracatçının dövizinin yüzde 40’ına el koyuyorlar. Burada Gaziantep’teki üreticinin, ihracatçının emeği olan dövizi onlardan zorla alıyorlar. Sonra o dövizi ne yapıyorlar? Gidip Merkez Bankası’nın arka kapısında cayır cayır satıyorlar.”

 

‘Son 5 ayda en az 30 milyar dolar daha döviz yaktılar’

“Şu ortadan yok edilen meşhur 130 milyar dolar meselesini ilk gündeme getiren genel başkan benim. Bir yıldır soruyorum. Bu dövizi ne yaptınız diyorum. Sayın Erdoğan’dan bir cevap duydunuz mu? Çünkü cevap veremez. Yaptığı doğru olsaydı, hesaptan kaçmazdı. Dahası arka kapıdan döviz satmaya hâlâ devam ediyorlar. Şu son 5 ayda en az 30 milyar dolar daha döviz yaktılar. Yazık günah. Durmak bilmiyor. Madde bağımlılığına döndürdü işi. Zararlı alışkanlık bataklığına girdiler.”

 

‘200 lira tedavüle çıktığında 123 dolardı, bugün 12,5 dolar’

“Paramızı pul ettiler, pul. Şu para var ya, şu para 200 lira. Demokrasimizi de ekonomimizi de güçlendirdiğimiz dönemde tedavüle çıkmıştı. O günkü değeri 123 dolardı. Bugün kaç dolar? 12,5 dolar. Hiçe döndü, pula döndü. Memleketi düşürdükleri durumun özeti bu.”

 

‘Hedefimiz, herkesin eşit ve birinci sınıf vatandaş olduğu Türkiye’

“Bizim bir Türkiye hedefimiz var. Eksik gedik değil, tam demokratik Türkiye. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin eşit ve birinci sınıf vatandaş olduğu bir Türkiye. Herkesin insan onuruna yakışır bir hayat yaşayacağı Türkiye.”

 

‘Ülkemizi öfkeye teslim etmeyeceğiz’

“Ülkemizi asla öfkeye teslim etmeyeceğiz Türkiye’yi barışın, huzurun, özgürlüğün limanına sağ salim yanaştıracağız. Haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik son bulacak. Ayrımcılık, torpil son bulacak. Kamuda mülakatı kaldırıp atacağız. Adaleti biz tesis edeceğiz.”

 

‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçeceğiz’

“Hukuku biz ayağa kaldıracağız. Demokrasimizi biz yükselteceğiz. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçeceğiz. Bu pahalılık, bu yoksulluk, bu baskı dönemi bitecek. Özgür ve zengin bir ülke olacağız.”

 

‘DEVA Partisi varsa umut vardır’

“Sakın unutmayın kardeşlerim. DEVA Partisi varsa umut vardır. DEVA Partisi varsa adalet vardır. Güven bizde. Çözüm bizde. Anahtar bizde. Türkiye’nin demokrasi maratonunu hep beraber koşacağız. Yerle bir ettikleri demokrasimizi hep beraber ayağa kaldıracağız. Umudu hep beraber yükselteceğiz. Heyecanımızı hiçbir zaman yitirmeyeceğiz. Bu iş çözülecek. Az kaldı.”

 

Hibya Haber Ajansı

Berkan Yıldırım

1992 doğumlu. Eskişehir Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümü 3. sınıf öğrencisi. 2 yıldır çeşitli dergilerde editörlük görevi yapmaktadır. En büyük hayali ulusal bir gazetede editörlük görevine devam etmek.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu